Arkadaşlar buraya korkunç hikayeleri yazalım ben başlıyorum.
ISSIZ DAĞ
bizim köyümüzde bir dağ var ordada iyi yaşlı bi tanıdığımız amca var kendi halinde biri ailemle köye gittiğimiz zaman dayımlar la ailecek oraya ziyarete giderdik ev gerçektende ıssız bi yerde araba bile zor çıkıyordu neyse gittik oraya oturduk sohbet ediyoruz konu açıldı cinler periler die adam anlatmaya başladı gecenin bir vakti sesler geliyormuş sesler tam olara k küçük bir bebeğin ağlama sesiymiş.dayım da onayladı çünkü o sesi o da duymuş dayım onlara giderdi çünkü arada sırada adam merak etmiş çıkmış dışarı oralarda çok ormanlıktır göz gözü görmez.adam sese doğru gitmiş ses çoğalmaya başlamış bir de yukarı bakınca dalda oturan bir değişik bişe ne insana benziyomuş nede cisime elinde de bir bebek varmış adma 3 kuluf 1 elham okuyunca bırden gitmiş o gün bü güne dağ hiç elhamsız dışarı çıkmazmış...
Türkiye'de tam 300 milyon cin var
var olup olmadıkları hala daha tartısılan cinler hakkındailginç bir iddia ortaya atıldı arastırmacı Engin KURTAY, bir dergiye verdiği ropörtajda turkiyede 300 milyon cin oldugunu soyledi hemde bunların 72 milyonu istanbulda imiş
işte semt semt istanbul cinleri
b çekmece; burdakı cinler muslumandır genelde huzursuzluk ve geçimsizlik yaratıyorlar
k çekmece her dinden cin var kadınlarda sogukluk yaratıyorlar
g osmanpasa burdakılerde musluman burdakılerın ozellıkleri dedikodu,haber tasıma ve vesvele yapma
etiler-tarabya genelde satanıst cinler yasıyor insanları gunah işlemeye tesvik ediyor sapık ilişkileri normalmiş gibi gosteriyorlar
ortakoy dinsiz cinler bu bolgede yasıyor etkileri cin çarpması yaratmak
bağcılar en kotü cinler bu bolgede coğunlukla satanıst ve gayrımuslım genelde insanları tacız edıyorlar
kadıkoy hristiyan ve musluman cinler esıt sayıda denebilir insanlarda bayılma ,korku,kulağa ses gelme durumları yaratıyorlar haberiniz olsun.....
gece bekçisi
Benim annenemin annesi Sinop Erfelekte öldü.. Orası bir köy olduğu için yanlızca bir mezarlık var ve mezarlık
karşısında evler var.. İstemeden kulak misafiri oldum.. Yengem gece annanemin annesini yanında gördüğünü
söyledi.. Ben çok korktum.. Birde annem bugün burda kalıcaz diyince korkum 2 ye katlandı.. Gece oldu ve
evdeki odalardan birinde kalıyorduk.. Bu odada 2 yatak vardı.. Birinde annem ve kardeşim diyerinde ben
yatıyordum.. Bi ses geldi ben uyundım oda ne odada beyaz bişey var bu annanemin annesi ( nerden
biliyosun diyosanız öbür kaldığımız evde resmini görmüştüm ) duruyordu.. Ben çok korktum ve arkasını döndü
korkma çocuğum korkma sen sadece sabah annenlere söyle benim için kur'an okusunlar dedi.. Gerisini
hatırlamıyorum orda ne oldu bilmiyorum ben uyumuşum.. Sabah kendi evimize dödük köydeki saydım ve
evde tam 6 kişi kur'an okumayı biliyormuş.. Söyledim inanmadılar.. Gece rüyamda annenleri ikna edemedin
korkma ben ikna ederim dedi ve ertesi sabah Kur'an okumayı bilen herkes rüyasında annanemin annesini
bana kur'an oku derken görmüş.. Annanem kur'an okudu ve ertesi sabah müvlüt yaptırdı.. Anneannemin
annesi bana afferin oğlum seni kötüye kendin hariç kimse sürükleyemicek dedi ve birdaha anneannemin
annesini rüyamda görmedim...
korkunç olayy!!
BU olay Kayseri Bünyan ilçesi sinirlari içerisinde
yaşanmiştir ki, olayin
kendi Alfred Hitchcock'un meşhur korku filmlerini bile
çok gerilerde
birakir.
Kendisi Bünyan'li olmayan, politika ile de ugrasmis ve
halen Kayseri'de
isadami olan birisi, Bünyan kiyiciginda, Kayseri
Malatya kara yolu üzerinde,
lokantasi olan bir benzin istasyonuna gider ve
orada alabalik la bir ufak raki ister.
Dönüste yürüyüş mesafesindeki Bünyan'a gitmek için
meyhanemsi lokantadan
çikar ki, dişarisi hem zifiri karanlik ve hem de
korkunç bir kar-tipi
firtinasi başlamiştir. Benzin istasyonuna yaklaşik 300
metre mesafedeki
Bünyan'a dönüş için yol kenarina varir.
Oradan geçen bir arabaya binip, Bünyan'a ulaşma
derdindedir. Firtina daha da
şiddetlenir, bir-kaç adim ötesini bile görememektedir.
Gelip-geçen bir araba
da yoktur. Nihayet karanliklar içerisinde, hayalet
gibi yavaş yavaş yaklaşan
bir arabanin farlarini fark eder. Arabanin, tam önünde
yavaşlamasiyla
birlikte hemen arka kapiyi açar ve arabaya biner.
Kapiyi kapatir, araba yeniden hareket eder.
Içeridekilere merhaba demek
ister ama o da ne? Araba da kimse olmadigi gibi,
direksiyonda da kimse yok.
Birden panige kapilir. Korkuyla,hemen arabadan
atlayip, oradan koşarak
uzaklaşmak ister ama hem araba hizlanmiş, hem de korku
ile dizleri
baglanmiş, hareket edemez hale gelmiştir. Araba keskin
bir viraja dogru
yaklaşir. Adam dua etmeye başlar. Tüm günahlari için
tövbe eder. Arabayi
durdurmasi için Allaha yalvarir. Tam bu esnada,
pencereden bir el uzanir ve direksiyonu kivirarak,
sert virajdan arabanin
dogru yola dönmesini saglar. Her tehlikeli dönemece
yaklaştikça, Allah'a
yalvariş ve yakarişi artar ve her seferinde de bir el
dişaridan uzanip,
direksiyonu çevirir. Sonunda kendisini biraz toparlar,
aklini toparlamaya
çalişir, ayaklarini kimildatir.
-Ya Allah koru beni...-
deyip, kapiyi açmasiyla birlikte, kendisini arabadan
dişari firlatir. Bir
kaç takla attiktan sonra, şarampolde kendisine gelir.
Defalarca üç Külfü-bir
Elham oku¤¤¤¤¤, Bünyan'a yürüyerek ulaşir ve
kahvehaneye girer.
Üstübaşi islak ve şok halindedir. Kendisini
taniyanlar hemence sobanin
başina alirlar. Eline
bir çay verirler. Bir müddet sonra kendisine gelip,
sesi titreyerek, başina
gelen doga üstü ve korkunç olayi anlatir. Olayi
dinleyenler inanmak
istemeseler de,anlatan kişinin akli başinda ve
toplumsal sorumluluk taşiyan
bir pozisyonda oldugunu bildiklerinden, herkeste derin
bir sessizlik oluşur.
Yaklaşik yarim saat sonra, ayni kahvehaneye Koyunabdal
Köyü'nden iki kişi
girer. Bir masaya
oturur ve iki duble çay söylerler. Bu arada,
gelenlerden birisi, digerine
şunlari söyler :
"-Hasan Yildiz baksana, şu sobanin başinda oturan geri
zekali bizim araba
yolda kalinca biz arabayi iterken, arabaya binip inen
adam degil mi?"
BU olay Kayseri Bünyan ilçesi sinirlari içerisinde
yaşanmiştir ki, olayin
kendi Alfred Hitchcock'un meşhur korku filmlerini bile
çok gerilerde
birakir.